Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
27 Mart 2025 - Perşembe

RAMAZAN’LA GELEN FIRSATLAR…

Her ramazan “orucu bozan şeyleri ve sofraları” konuştuğumuz kadar ruhumuza ve sosyal yaşamamıza sunduğu fırsatları konuşmuyoruz.

Yazar - Hayriye Nurcan YAZICI
Okuma Süresi: 4 dk.
181 okunma
Hayriye Nurcan YAZICI

Hayriye Nurcan YAZICI

-
Google News

 

Her ramazan “orucu bozan şeyleri ve sofraları” konuştuğumuz kadar ruhumuza ve sosyal yaşamamıza sunduğu fırsatları konuşmuyoruz.

Ramazan, yalnızca bir oruç dönemi olmanın ötesinde, derin ruhsal ve sosyal değerler barındıran bir aydır. Manevi olarak yenilenme, toplumsal dayanışma ve insan ilişkilerini güçlendirme gibi pek çok görünmeyen değerleri bu ayda daha yoğun hissederiz. Ramazan süresince yapılan yardımlar ve paylaşımlar sosyal sorumluluk bilincimizin gelişmesine katkıda bulunur.

Modern yaşamın getirdiği hızlı tüketim alışkanlıkları ve sürekli bilgi bombardımanı içinde yaşamaktayken, Ramazan’da bir duraklama ve farkındalık dönemi başlar. Oruç bize, yemek yememenin ötesinde, şükretme ve yaşamın değerini anlama fırsatı sunar. Açlık deneyimi bize, birçok insanın temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı bir dünyada yaşadığımızı hatırlatır ve bu durum, sosyal adalet duyarlılığımızı artırır.

Ramazan, empati duygusunu güçlendiren bir dönemdir. Yoksul ve ihtiyaç sahiplerini anlama, onlara yardım etme isteği bu ayda daha da artar. Bu dönemde yapılan yardımlar, toplumsal bağları güçlendirirken, insanlara insani değerlerin ne denli önemli olduğunu hatırlatır.

Modern Yaşamın Hızında Kaybolan Değerler…

Hızla değişen yaşam tarzı, teknolojinin ve medya etkisinin de rol oynadığı bir çağda, birçok Müslüman, Ramazan’ın ruhani yönünü unutmuş durumda. İhtiyaçtan öte tüketim, gösteriş ve statü sembollerine olan ilgi, oruç tutmanın ve ibadetin getirdiği içsel disiplinin yerini almış görünüyor.

Gelelim bugün yaşananlara…

Ne yazık ki günümüzde birçok Müslüman, Ramazan’ın derin anlamını ve ruhunu kavramaktan ziyade, onu sosyal ve maddi bir göstergeye dönüştürüp Ramazan’ın özündeki maneviyatı yerine, adeta ritüelin dışına çıkarak maddi ve yüzeysel unsurlara odaklanmış durumda… Ramazan’da düzenlenen iftar sofraları, süslemeler, sosyal medya paylaşımları ve gösterişli organizasyonlar, maddi kazanç peşinde olanların iştahını kabartıyor. Bu durum, Ramazanın temel amacından saparak, insanların geçici mutluluk ve sosyal onay arayışına girmesine neden oluyor. Bir zamanlar içsel huzur ve maneviyatın ön planda olduğu bu dönem, artık dışsal ve maddi unsurlarla ölçülmeye çalışılıyor. Bu da bireylerde, manevi tatmin yerine, daha derin bir ruh boşluğu yaratabiliyor.

İçimize dönme zamanı..

Ramazan’ın özündeki anlamın kavranamamasının arkasında, modern yaşamın getirdiği acelecilik, medya etkisi ve maddi değerlerin yüceltilmesi gibi faktörler yatıyor. İbadetin, dua ve tefekküre dönüştürüldüğü bu mübarek ayda, aslında insanların içsel dünyalarına dönmeleri büyük önem taşıyor. Maneviyatın beslenmesi gereken bu dönemde, gerçek mutluluğun ve huzurun ancak içsel derinlikte bulunabileceği unutulmamalıdır.

Ramazan’ın anlamını yeniden kazanabilmek için bireylerin, kendilerini ve çevrelerini sorgulamaları, medyanın ve dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşarak, paylaşma, sabırlı, hoşgörülü ve adil olma gibi temel değerleri ön plana çıkarmaları gerekmektedir. İftar sofralarını süslemeleri, sosyal medya paylaşımları ve dışsal gösterişler yerine, içsel temizlik yapmak ve yardımlaşma ruhunu yeniden canlandırmak; belki de bu yolda atılacak en önemli adım olacaktır.

Sonuç:

Ramazan, aslında hayatın tüm gereksinimlerini, maddi ve manevi boyutlarıyla dengeleyebileceğimiz, içsel huzuru ve toplumsal dayanışmayı pekiştirebileceğimiz bir süreçtir. Ne var ki, bu kutsal zaman diliminin anlamını kavrayamayan bireylerde, yüzeysellik ve geçici haz arayışı ön plana çıkabiliyor.

Belki de hepimizin, bu mübarek ayda, yalnızca dışsal ritüellere değil; özümüzdeki değeri bulmaya, ruhumuzu beslemeye yönelik çaba göstermesi gerekmektedir.

Umarım bu Ramazan, daha derin bir bilinçle yaşamanın yollarını aramamız ve gündelik yaşamın karmaşası içinde kaybolan insani değerlerimizin farkına varmamız için bir vesile olur.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.