SANATÇIYI UNUTULMAZ YAPAN, TOPLUMA VERDİĞİ İLHAMDIR.
İnsan, sanki binlerce yıl yaşayacakmış gibi erteliyor her şeyi. Sevgisini göstermeyi, affetmeyi, anlamayı, iyiliği…

Hayriye Nurcan YAZICI
-
İyilik, insan olmanın en saf ve en güçlü yanıdır. Ancak modern yaşamın karmaşasında, bireysel hırslarımız ve bitmek bilmeyen kaygılarımız arasında onu çoğu zaman unutuyoruz.
İnsan, sanki binlerce yıl yaşayacakmış gibi erteliyor her şeyi. Sevgisini göstermeyi, affetmeyi, anlamayı, iyiliği…
“Bir gün yaparım” diyerek ötelediğimiz her şey, aslında varlığımızdan eksilttiğimiz parçalardır.
Oysa hayat, dün ile yarın arasında sıkışmış küçücük bir an. O anı nasıl yaşadığımız, kim olduğumuzu belirler.
İyilik, büyük sözlerle değil, küçük anlarda alınan kararlarla anlam kazanır. Bir insanı yargılamak yerine anlamayı seçmek, kin tutmak yerine affetmeyi bilmek, zor durumda olan birine el uzatmak, bir gönüle dokunmak… Bunlar küçük gibi görünen ama bir insanın hayatında büyük değişimler yaratabilecek tercihlerdir.
Ertelediğimiz iyilikler, tıpkı ertelenen sevgiler gibi, bir noktadan sonra anlamını yitirir. Bir gün affetmeyi planlarken, belki affedilecek kimse kalmaz. Sevgimizi göstermeyi düşünürken, belki o sevgiyi duyması gereken çoktan gitmiş olur.
İz Bırakmak İçin Yaşamak…
İnsan sadece kendisi için yaşamaz. Ardında bıraktıklarıyla, hatıralarıyla, dokunduğu hayatlarla var olur. Yaşamak, yalnızca nefes almak değil, iz bırakmaktır. Ve en kalıcı iz, bir insanın yüreğine dokunmaktır.
İyilik: Bireyden Topluma Akan Bir Güç
İyilik, bireysel bir erdem olmanın ötesinde, toplumu şekillendiren en güçlü değerlerden biridir. Bir insanın yaptığı erdemli bir davranış dalga dalga yayılır, başka hayatlara dokunur ve sonunda bir toplumun ruhunu inşa eder.
İyiliği ve doğruluğu sadece kendimiz için değil, toplumun bir parçası olduğumuz bilinciyle yapmalıyız. Çünkü bir kişinin yaptığı güzel bir davranış, başkalarını da benzer şekilde hareket etmeye teşvik eder. O yüzden, büyük değişimleri beklemek yerine, önce bireysel olarak bir adım atmalıyız.
Bir söz vardır: “Dünyayı değiştirmek istiyorsan, önce kendinden başla.” Kısacası daha iyi bir toplum istiyorsak, doğrularımızla başkalarına ilham vermeli, örnek olmalıyız.
Sanatçıyı unutulmaz yapan da, topluma verdiği ilhamdır.
Sanatçılar, yalnızca yaptıkları eserlerle değil, bıraktıkları izlerle de hatırlanır. Bir ressamın tablosu, bir şairin dizeleri, bir müzisyenin sesi, besteleri elbette kıymetlidir. Ancak onları ölümsüz kılan, bu eserlerin ötesinde, insan ruhunda ve toplumda açtıkları derin izlerdir.
Eseriyle insanları düşündüren, harekete geçiren sanatçılar sadece bir sanat dalında iz bırakmaz, toplumun ruhunu değiştirir.
Son yıllarda bir çok kıymetli sanatçımızı kaybettik. Kimimiz şarkılarından, eserlerinden ilham aldı… Kimimiz sanat anlayışlarından, hayat duruşlarından, topluma kazandırdıklarından ilham aldı.
Gerçek sanat, insanların yüreğinde yankılanan, fikirlerinde değişim yaratan ve yıllar geçse bile unutulmayan bir izdir. İşte bu yüzden, gerçek sanatlar gibi gerçek sanatçılar da ölmez. Çünkü onların izi, eserlerinden daha büyüktür. Onlara müteşekkiriz.
Volkan Konak gibi daha nice İZ BIRAKAN SANATÇIMIZA Rahmet diliyorum.