09 Nisan 2025 - Çarşamba
Sözümüz..Kültürümüz..
Yine rahmetli Cem Karaca'nın seslendirdiği eserinde yer alan sözlerinde..
Yazar - Hüseyin Ülkü KORKMAZ
Okuma Süresi: 3 dk.
99 okunma

Hüseyin Ülkü KORKMAZ
-Kültür diyalektiğimizde çoğu sözlere takılır kalırız..
Bunlar deyim olduğu gibi,atasözüde olabilir.
Külahıma anlat..
Manda yuva yapmış söğüt dalına..
Damda bacaları belalım adam sanırdım..(*)
Bu söz ve deyimler genelde mecazi anlam ağırlıklıdır.
Yani ne külahım anlatılan sözü dinler,ne de manda söğüt dalına yuva yapmaz.
Külahın söz dinlemesi mecaz anlamda olduğundan inandırıcılığı olmayan sözlere atfen kullanılır.
Manda yuva yapmış söğüt dalına ve benzeri deyimler hiciv sanatının etkili örneklerindendir.
Bunun yanısıra " Anasına bak kızını al,kenarına bak bezini al " kızın huyu ve davranışı anasına benzermi,benzemezmi.. benzemeyedebilir.Çok daha mükemmelde olur,anaya göre alâkasızda olabilir..
Ziya Paşa'nın edebi alemde yankı bulan çok önemli bir sözü vardır.
Düşünce ve anlam olarak tamı tamına anlamını verir.
" Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde "
Burada ayine kelimesi " Ayna " anlamındadır.
İnsanın aynasının işi olduğunu, sözlerinin bunun gerisinde kaldığını ifade eder.
Örnek verilen sözler bir bakıma da düşünecek olursak kültürümüzün ne kadar geniş bir ağda olduğunu " Mecaz-Hiciv sanatı ve edebiyatta diğer akımların ter aldığı geniş bir yelpaze ) olarak ayrı bir lezzetide sunmaktadır.
Yine rahmetli Cem Karaca'nın seslendirdiği eserinde yer alan sözlerinde;
" Ay gibisin mübarek doğdun yarı geceme
Gir şu garip gönlüme sultanım ol gel gel gel "
Burada teşbih sanatının inceliğini görmekteyiz.
Sevgiliyi bir ay parçasına benzeterek ışıltısının gecesini aydınlattığını ve gir gönlüme sultanım ol bana hükmet gibi sevginin zirvesini anlatıyor.
Görülüyor ki Türk kültürü engin bir deniz gibidir,uçsuz bucaksız edebi hayatta yer alan bütün tanımları kucaklar.
Bazen dilimizde bir söz,bir türkü,bir şarkı olur,gözümüzü gönlümüze bağlar..
Yeterki kültürümüze sahip olalım ve yaşatalım.
Bir başka konuda buluşmak üzere sizlere bir şiirimle veda ediyorum..
(*) Konya Bozkır yöresi Tuncer İnan tarafından derlenip notaya
alınan türkümüzün sözlerinden.
YORGUN GÖZLER
Bir bahar özlemi düşlerken,
Karlı yamaçlara takıldı gönlüm,
Dağlar sisli, gökyüzü simsiyah,
Kardelenlerde yalnızlığı yaşıyordu,
Rengârenkti karların arasında,
Etraf sessiz ve sakin,
Serçelerin açlıkla mücadelesi,
Bir lokma yiyecek çabaları,
Yaşamın ne zor olduğunu anlatıyordu,
Güneş bulutların ardında kaybolmuş,
Başka diyarlaramı ışık saçıyordu,
O an keşke bulutları yarıp,
Gülümseseydi kar dolu yamaçlara,
İşte böylesine üzgün bir kış gününe,
Takılan gözlerin yorgunluğu..
Hüzzâm makamında bir eser gibi,
Aksediyordu şarkıların nağmelerine,
Baharı bekleyen yorgun gözlerin,
Sabırla sınanmasının tarifi buydu,
Sanki zaman dile gelmiş bekleyin diyordu,
Menekşelerin müjdelediği yarınları..
Hüseyin Ülkü KORKMAZ
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları