Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
06 Nisan 2024 - Cumartesi

MEMNUNİYET

Hayatta kimseyi memnun edemezsiniz!.

Yazar - Ömer Sabri KURŞUN
Okuma Süresi: 7 dk.
144 okunma
Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

-
Google News
Hayatta kimseyi memnun edemezsiniz!.
Bazen kendinizi bile...
Herkesi memnun etmeye çalışmak yalnızca vakit kaybıdır…
Kendinden ödün vermek, kendini unutmak, genellikle suiistimal edilmek ve kotu insan ilan edilmekle sonuçlanan gereksiz ama insani bir çabadır. Bir süre sonra kişinin kendi mutsuzluğuyla sonuçlanabilir.
Memnuniyetsizlik adına verdiğimiz bütün çabaları bir tebessüme harcasak daha pozitif insanlar olacağız eminim..
Ama yine de buradan yola çıkarak rahatlıkla diyebilirim ki; vazgeçmeyin lütfen elinizden gelenin en iyisini yapın siz!..
Bu her zaman aynı mükemmellikte, aynı kalitede yapın anlamında değildir bu ve zaten isteseniz de bunu başaramazsınız!..
Neden derseniz; cevabı çok basittir. Her gün ve her an aynı ruhsal ve fiziksel standartta olamazsınız... Her anınızda değişik bir SİZ olduğunuz için, her an yaptığınız, ürettiğiniz işte de.
Farklı bir ‘elinizden gelenin en iyisi’ söz konusudur...
Herkesin beklentisi birbirinden farklı olduğu için belki de bu kadar zor olabiliyor. Âmâ ben yine de sevginin tüm sorunları ortadan kaldıracağına inanıyorum. Böylelikle hem kendimiz hem de etrafımızdakiler mutlu olur. Zor ama imkânsız değil. Bir de karşınızdakinin bakış açısı da önemli. Hep olumsuz duygu ve düşünce geliştiren kişileri mutlu etmek zordur. Çünkü mutsuzluğa endekslenmişlerdir bir kere. Ağzında kuş tutsan memnun olmaz çünkü öyle bir ego canavarı vardır ki içinde zincirler zapt etmez...
İnsanlar neden var oldukları hayattan memnuniyet duymuyor? Eğer Tanrı daha iyisini hak ettiğimizi düşünseydi bize o hayatı vermez miydi?
Sürekli şikâyet ve memnuniyetsizlik, şükürden ve sabırdan yoksun gafil kimselerin en belirgin halidir.
Dünyadaki herkesin memnun olması için çabalamanın maliyeti yüksektir çünkü öz saygımızın ve kararlılığımızın zayıflamasına neden olur. Bu yüzden kendimizi korumalıyız ve özümüze sahip çıkmak için ve gereksiz yere incinmemek için önlemler almalıyız. Bunun anahtarı gerektiğinde 'HAYIR' demeyi bilmektir.
Birini mutlu etmeye çalışırken diğerini hayal kırıklığına uğratmamak imkânsızdır.
Aynı anda birden fazla insanın istediği olsun diye uğraşırken öyle yorulursun ki bazen, tüm dünyayı omuzlarında taşıyormuş gibi hissedersin. İşin özünde taşıyorsundur da zaten. Tüm dünyanın derdi de mutluluğu da senin sorumluluğundadır sanırsın çünkü. Bir tek kendini ikinci plana atarsın. Bir tek kendi isteklerine ve ihtiyaçlarına “Hayır” demeyi başarabilirsin.
Hâlbuki hayır diyememek bir hastalıktır bilmezsin. Hem de çok tehlikeli bir hastalık... Günün birinde gerilip patlamana sebep olacak, o güne kadar kazandığın tüm kalpleri kırmanla sonuçlanacak ve başkalarını mutlu etmek için harcadığın yılların ve emeğin bir hiç olduğunu anlamanı sağlayacak bir hastalık...
O günler gelmeden kendine bir iyilik yap, “Dur” de! Kimseye değil, kendine! Herkes seni sevsin diye uğraşacağına sen kendini sev biraz!..
Reddetmekten ve reddedilmekten korkma! Bırak yapmak istemediğin bir şeyi başkası yapsın, bırak sen istemediğin bir şeyi yapmadın diye seni terk edenler başka enayi bulsun!
Bu; başkalarının doğrusuna göre hareket etmeye çalışmayın!. Kendi doğrunuzu bulun ve ona göre yaşayın...
Doğru nedir derseniz;
Size huzur veren ve yüzünüzü gülümseten her ne ise o sizin doğrunuzdur diyebilirim rahatça...
Yaptığınız şeyler başkalarına zarar vermiyorsa, yolunuzdan ve doğrunuzdan şaşmayın...
Sürekli fedakârlık yapmak zorunda kalmak, sürekli birilerini memnun etmeye çalışmak insanı ciddi biçimde olumsuz etkileyen ve enerjinizi yiyip bitiren bir eylemdir...
Bunu yaptığınız sürece bıkkın ve mutsuz olacak, aynı zamanda; her seferinde daha fazlasını yapmaya başlasanız dahi kimseyi memnun edemediğinizi fark edeceksinizdir...
O yüzden; şimdi, şu andan itibaren başkalarını ısrarla mutlu etmeye çalışmayı bırakın!..
Hayatınızı yaşamaya bakın... Çünkü kalan ömrünüz giden ömrünüzden az. Tıpkı Küre-i arz gibi onunda giden ömrü kalan ömründen az.
Görmez mi gözleriniz, duymaz mı kulaklarınız;' Küre-i arz, emir tahtında depreniyor,' can veriyor sayemizde, bizle birlikte...
“Bir belâ, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar.”
Elindekiyle yetinmeyen, elde edeceğiyle de yetinemez...
Şimdi oturun bir köşeye ve başka bir konuyu, hem de her şeyden daha önemli bir konuyu yeniden düşünmenizi istiyorum, olur ya insanız beşeriz, şaşarız, unuturuz; unutmayız unutmasına amma bir an bile olsa unutmaya tahammülü olmayan bir konuyu yani; 'atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri, yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerin hakkı olduğunu…'
Şu üç günlük dünyada sevelim sevilelim hayat sevince güzel... Yüzümüzden gülücük, kalbimizden sevgi, bedenimizden sağlık, ruhumuzdan huzur, çevremizde dostluk, soframızdan bolluk, ömrümüzden mutluluk ve neşe eksik olmasın! Acılarımızla, sevinçlerimizle geride kalan günlerden daha fazla umut, daha fazla sevinç, daha fazla mutluluk getirsin siz dostlarıma ve tüm İslam Âlemine…
9 Nisan'da sona erecek ve 10 Nisanda Ramazan Bayramının 1. Gününü kutlayacağımız, yaşadığımız mübarek Ramazan - ı Şerif yüzü suyu hürmetine Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Allah bizleri affedip ellerimizi dergâhından boş çevirmesin, hepimizin dualarını kabul etsin. Selam ve dua ile Allah’a emanet olun her şey gönlünüzce olsun...
Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah şartlar yeniden oluşur, her yeni gün umutları yeniden getirir…
Bulutları öyle bir tutun ki hayalleriniz ve sevinçleriniz gökyüzüne ulaşsın. Öyle bir gülümseyin ki gülücükleriniz en açılmaz kapıları bile sonuna kadar açsın…
Öyle bir sevgiyle sarılın ki hayata, yüreğiniz sevgiyle, aşkla, huzurla, sevinçle dolsun…
Sıcacık gönüllerinize pırıl pırıl yeni bir gün diliyorum siz dostlarıma...
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel…
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım...’ her zaman ve her an...____Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Gününüze aydınlık, hayırlarla ve bereketle dolsun. Güzel bir Cumartesi gününü daha sevdiklerinizle ve gönlünüzdeki düşlediğiniz gibi geçirin… Her bir yüreğe uzun sağlıklı ve mutlu bir gün daha dilerim, içi sevgi dolu hayat ağacınıza asılan.
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Sağlık ve huzur ile hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde, görüşmek ümidiyle…
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.